Sayın Vali,
Gerek gazeteci olarak, gerek bir öğretmen ve gerekse aydın birisi olarak, özellikle bürokratik yazışmaları yakından izler, yorum yapar, eleştiride öneride bulunurum.
İki gün önce yardımcınız Yunus Koç imzalı bir yazıyı eleştirmiş ve çok kötü bir anlatımından bahisle, böylesi bir makamın daha özenli daha dikkatli olması gerektiğini belirtmiştim.
Benim o yazıma karşılık olarak neler yapılabileceği sizin ve muhatabımın takdirlerine kalmış olmakla birlikte, ben aranmamı ve bu konuda sözlü ya da yazılı cevap beklerdim.
Ne var ki yazıma Aras Gazetesi’nin facebook sayfasında memurlarınızdan bir hanımefendi yorum yaparak, sözüm ona bana cevap vermiş ve valiliği savunmaya kalkmıştır.
Bir memur sanal ortamda dahi gazetecilerle tartışmaz. Karşılık vermez. Onun hem işi değildir, hem de haddi. Valiliği ve icraatlarını savunmak, bir memureye kalmışsa vay halimize. Ki onun amacı ise takdir ve teslim edileceği üzere işgüzarlık ve yağcılıktır.
Kaş yapayım derken göz çıkarması ,Vali Yardımcısı Yunus Koç’un imzaladığı yazıyı okumadığını söylemesi ayrı bir ikrardır.
Vali Bey, bu yol olur. Memurlar bu tür tartışma konularına giremezler. Girmemelidirler. Bir yönerge(sirküler) ile birim müdürlüklerini uyarmanız ve bu tür konulara karışmamaları gerektiğini vurgulamanızın yerinde olacağı kanısındayım. Zaten memurlar basına demeç veremez, yorum yapamazlar. Ancak ve ancak siz ya da yetkili kılacağınız birisi bunu yapabilir.
O memurenin dediklerinin, benim eleştirilerimi haklı çıkarması, bana bir şey kazandırmaz ama kötü örnek olur. Önüne gelen memur, aklı sıra amirini savunur. Gereksiz yere basın ile polemiğe girmek kurumları yıpratır. Yoksa bana ekstra malzeme çıkar.
Sizin bu konulardaki duyarlılığınızı gayet iyi bildiğimden bu yazıyı kaleme aldım. Milli Eğitim, Sağlık. Hayvancılık gibi konularda durmaksızın koşturduğunuzu, Iğdır’ın kalkınması ve dirlik düzeni için çırpındığınızı da yakından görüyor ve izliyorum. Bunca işinizin arasında bir de böylesi enti püften konulara eğilmenizi hoşgörünüze sığınarak dile getiriyorum.
Vali Bey, yazımı ve o memurenin yorumunu ekte sunuyor ve hakkında gerekli işlemin yapılmasını ve tarafıma bilgi verilmesini arz ve talep ediyor saygı ve başarı dileklerimi sunuyorum.
(AKAY AKTAŞ)
Memur Hanımın yorumu
Naciye Parlar:
Resmi yazı İl Tarım Müdürlüğü tarafından yazılmış olup ,Valimiz Sayın Yunus Koç ‘ un onayından geçmiştir. Kurumlarımızın kendi alanlarında bilir kişi olduğu düşünüldüğünden tüm kurumlardan günlük gelen yüzlerce yazının çok detaylı incelenmesi söz konusu olmamıştır.
Benim konu ile ilgili yazım
17/02/2020
Gerek yerel ve gerekse yaygın basında o kadar çok yazım ve anlatım hataları yapılıyor ki saçımı başımı yolasım gelir.Hadi onlar yarı İngilizce, yarı Arapça tahsil eylediklerinden ve ana dillerinden utandıklarından ve aslında bilmezliklerinden Türkçe’nin gözünü başını yarıyorlar.Ama ya siz.Siz yetkili ve sorumlu birisi olarak, ana dilimize,yazıma çok ama çok özen gösterip örnek olmak durumundasınız.
Diyebilirsiniz ki o yazıyı ben yazmadım.Memurlar önüme getirdiler filan.Elbet öyledir ama siz imzanızı atmadan önce dikkatle okumak zorundasınız.Zira sorumluluk tamamen size aittir.
Arabın biri Türkiye’de Ege’de gezerken gözüne zeytin ağacı ilişir.Sorar.Zeytin ağacı olduğunu öğrenince gider, bir tane koparır ağzına atar.Hani Tevrat’ta,Kur’anda zeytine ithaflar vardır ya.Tabii ham ve çağla durumundaki zeytin ekşi, kekremsidir. Arap beğenmez ve tükürür.Elini göğe kaldırır.”Ya Rab’bim sen bu zeytinin tadına bakmadan mı övdün” der.
Şimdi siz Vali yardımcısı bu yazıyı görmeden okumadan mı imzaladınız.
“İlimiz Hastalıkları Mücadele Gereğince” diye giriş yapılmış. Cümle o kadar anlamsız ve tutarsız ki nesini düzelteyim. Hayvan hastalıkları ile mücadele çerçevesinde,kapsamında demek varken.Ve niye baş harfler büyük.Baş harfler büyük olunca siz de mi büyük oluyorsunuz.Makamınızın büyük ve yetkili ve dahi etkili olduğunu zaten herkes bilir.Bakınız şap hastalığı özel isim değildir ki baş harfleri büyük olmuş.Aynı şekilde canlı hayvan pazarı da öyle.
“Hastalığının kontrol altına alınması ve sönüşünün gerçekleşmesine kadar kapalı tutulması gerekmekte olup…” Allah aşkına bu nasıl bir Türkçe. “Sönüşünün gerçekleşmesi” Ne demektir.Sönüşü sağlanıncaya kadar demek, daha anlaşılır kılmaz mı?
Bir de gereğini rica etmişsiniz.Gereğini siz yapacaksınız. Yaptıracaksınız.”Bilgi ve gereğini rica ederim” Demeniz daha uygun olmaz mıydı?
IĞDIR
Yayınlanma: 18 Şubat 2020 - 15:28
AKAY AKTAŞ'TAN VALİLİK MAKAMINA AÇIK YAZI
Sayın Vali, Gerek gazeteci olarak, gerek bir öğretmen ve gerekse aydın birisi olarak, özellikle bürokratik yazışmaları yakından izler, yorum yapar, eleştiride öneride bulunurum
IĞDIR
18 Şubat 2020 - 15:28