DSİ “Su Veriliyor” Diyor, Kayıp-Kaçak Bitmiyor: Belediyeye Zor Sorular
Iğdır’da 1 haftadır yaşanan içme suyu sıkıntısı kamuoyunda tepkilere neden olurken, DSİ 24. Bölge Müdürlüğü tarafından yapılan basın açıklaması tartışmaları daha da alevlendirdi. DSİ, Ünlendi Barajı sürecinde Iğdır’ın tamamen sahipsiz bırakılmadığını, farklı hatlardan içme suyunun verildiğini ve arıtma tesisine giren su miktarının saatlik 830 metreküpe ulaştığını kamuoyuna duyurdu. Ancak sahadaki tablo ile açıklamalar arasındaki uçurum, gözleri doğrudan belediyeye çevirdi.
DSİ’nin açıklamasında dikkat çeken en önemli başlıklardan biri, Iğdır’daki su kayıp-kaçak oranının yüzde 61,29 gibi çok yüksek bir seviyede olması. Bu oran, suyun yarısından fazlasının vatandaşa ulaşmadan sistem içinde kaybolduğunu açıkça ortaya koyuyor. DSİ, suyun isale hattına verildiğini belirtirken, bu suyun neden hanelere düzenli ulaşamadığı sorusu ise yanıtsız kalıyor.
Vatandaşın sorduğu soru net:
Su veriliyorsa, neden musluklar kuru?
Bir diğer dikkat çeken nokta ise Ünlendi Barajı devreye girmeden önce belediyeye ait olduğu bilinen su sondaj makineleri ve yeraltı su kaynakları.
Vatandaşlar, “Bu sondajlar ne oldu?
Neden devreye alınmıyor?
Alternatif kaynaklar neden kullanılmıyor?”
sorularını yüksek sesle dile getiriyor. Belediyenin elinde bulunan bu imkânların neden kriz anında etkin şekilde kullanılmadığı kamuoyuna açıklanmış değil.
Ayrıca
belediye yönetimi bünyesinde görev yapan, su ve altyapıdan sorumlu mühendis ve teknik kadroların bu süreçte hangi çalışmaları yaptığı da merak konusu.
Günler süren kesintiler yaşanırken neden sahaya yansıyan somut bir çözüm görülmediği, neden geçici ve kalıcı önlemlerin eş zamanlı hayata geçirilmediği sorgulanıyor.
DSİ cephesi, “Biz suyu veriyoruz, isale hattı ve geçici bağlantılarla sistemi besliyoruz” derken; belediye cephesinden kayıp-kaçakla mücadeleye dair net, takvimli ve ölçülebilir bir eylem planı hâlâ paylaşılmış değil. Açıklamalara bakıldığında sorun, suyun kaynağından çok yönetimi ve dağıtımı noktasında düğümleniyor.
Iğdır halkı artık teknik terimlerden çok net cevaplar istiyor:
-
Kayıp-kaçak neden yıllardır azaltılamadı?
-
Belediyenin sondaj ve alternatif su kaynakları neden devreye alınmıyor?
Musluktan su akmayan evlerde çocuklar, yaşlılar ve hastalar mağduriyet yaşarken, sorumluluğun topu kurumlar arasında gidip geliyor. Kamuoyu ise artık açıklama değil, hesap verilebilirlik ve somut çözüm bekliyor.
HAKAN ARAS