Iğdır Üniversitesi “Uluslararası Din ve Dil Sempozyumu” Düzenlendi
Iğdır Üniversitesi Karaağaç Kampüsü 15 Temmuz Şehitleri Konferans salonunda Iğdır Üniversitesi ev sahipliğinde "Uluslararası Din ve Dil Sempozyumu" yapıldı. Sempozyuma; Iğdır Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Şadi Eren, yurt içinden ve yurt dışından farklı branşlarda birçok akademisyen, öğretim üyeleri ve öğrenciler katıldı. Açılış oturumu İlahiyat Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Şadi Eren’in başkanlığında 15 Temmuz Şehitleri Konferans Salonunda gerçekleşti. Prof. Dr. Eren, Iğdır Üniversitesi olarak böylesine önemli bir sempozyum düzenlemekten büyük bir mutluluk duyduklarını dile getirerek, sözü konuşmacılara bıraktı. Sempozyumun birinci oturumunda ilk olarak konuşan Doç. Dr. Abdulcebbar Kavak, İlim ve Tasavvuf Alanlarında Arapça ve Farsça dışındaki dillerin kullanımı(Hoca Ahmed Yesevî ve Ahmed-i Hânî Örneği) konusunda bilgiler verdi. Doç. Dr. Kavak “Arapça, İslam ve Kültür Medeniyetinin önemli bir parçasıdır. Arapça dili İslam toplumunun eğitim öğretim alanında önemli bir kültür olmuştur. Farsça da Ortadoğu’da kullanılan önemli bir dildir. Arapça ve Farsça medreselerde yıllarca ortak kullanıldı. Ahmed Yesevî İslam ve Türk dünyası için eserler vermiş önemli bir alimdir. Ayrıca bölgemizde yaşamış Ahmed-i Hani de Kürtçe dilinde kitaplar yazmış önemli bir alimdir.” dedi. Sempozyumda ikinci olarak söz alan Doç. Dr. Mehmet Salih Geçit de, İmam Matüridi'nin Mutezileyi Tenkit ve Tahlil'de kullandığı dil ve uslub hakkında bilgi verdi. Doç. Dr. Geçit “Kelam tartışmalı bir konudur. Günümüzde İmam Matüridilik ve farklı olarak yansıtılıyor. İmam Matüridi Tevhid ve tenzilin ilk muhalifdir. Akıl ve naklinin anlaşılma aracıdır.” dedi. Sempozyumda daha sonra Doç. Dr. Zeki Tan, “Hutbe Dilinin Yeniden İnşası, nedir nasıl olur hakkında açıklayıcı bilgiler verdi. Doç. Dr. Tan “Hutbe cuma, bayram namazı ve ibadet ve merasimlerde yapılan topluluk konuşmasıdır. İlk Hutbe Konuna Vadisinde Hz. Muhamamed (s.a.v) verdiği hutbedir. Günümüzde mabet hutbe birliğinin olmasının yanı sıra hutbelerde ortak bir dil kullanılması gereklidir” dedi. Sempozyumda söz alan Dr. Öğr. Üyesi İsmail Başaran ise “Yahudilikte İbadet Dili Olarak İbranice’nin Önemi” hakkında bilgiler aktardı. Dr. Öğr. Üyesi Başaran “Yahudilerin konuştuğu dil İbranicedir, Almanya’da da İbranice dilinin farklı lehçeleri olan Yediş dili konuşulur. Amerika Birleşik Devletlerinin Brooklyn bölgesinde de mahalle dili olarak yediş dili kullanılıyor. Yahudilerde Tevrat’ın dili İbranice olduğu için de önemlidir. İbranice kültürel açıdan önemlidir. Dili nesilden nesile aktarmak için çok önemlidir, İbranicesiz Yahudiler köksüz bir ağaca benzer.” dedi. Sempozyumda son olarak söz alan Dr. Öğr. Üyesi İbrahim Akgün, Allah'ın Varlık Delillerinden Olan Dil Mu'cizesi hakkında önemli konulardan bahsetti. Dr. Öğr. Üyesi Akgün “Allah insanı kendiyle muhatap kılar. Dil çok önemli bir mucizedir. Allah Kuran-ı Kerimde dile çok önem vermiştir. Allah insana ayrı bir hususiyet vermiştir. Her insanın kendine mahsus bir ses tonu vardır. Allah her bir insana her bir dil her bir lütuf vermiştir. Dünyada insanların hepsi bir araya gelseler bile bir dili yapamazlar.” dedi. Yapılan konuşmaların ardından birinci oturum sona erdi. Sempozyumun ikinci oturumları dört ayrı toplantı salonunda yapıldı. Doç. Dr. Zeki Tan’ın başkanlığında 15 Temmuz Şehitleri Konferans Salonunda, Doç. Dr. Mehmet Salih Gecit’in başkanlığında Yunus Emre Salonunda, Doç. Dr. Abdulcebbar Kavak’ın başkanlığında Mevlana Salonunda ve Doç. Dr. Ali Yıldız Musahan’ın başkanlığında 102 No’lu Salonda sempozyum oturumları yerli ve yabancı akademisyenlerin katılımıyla devam edecek.
Iğdır Üniversitesi Karaağaç Kampüsü 15 Temmuz Şehitleri Konferans salonunda Iğdır Üniversitesi ev sahipliğinde "Uluslararası Din ve Dil Sempozyumu" yapıldı. Sempozyuma; Iğdır Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Şadi Eren, yurt içinden ve yurt dışından farklı branşlarda birçok akademisyen, öğretim üyeleri ve öğrenciler katıldı. Açılış oturumu İlahiyat Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Şadi Eren’in başkanlığında 15 Temmuz Şehitleri Konferans Salonunda gerçekleşti. Prof. Dr. Eren, Iğdır Üniversitesi olarak böylesine önemli bir sempozyum düzenlemekten büyük bir mutluluk duyduklarını dile getirerek, sözü konuşmacılara bıraktı. Sempozyumun birinci oturumunda ilk olarak konuşan Doç. Dr. Abdulcebbar Kavak, İlim ve Tasavvuf Alanlarında Arapça ve Farsça dışındaki dillerin kullanımı(Hoca Ahmed Yesevî ve Ahmed-i Hânî Örneği) konusunda bilgiler verdi. Doç. Dr. Kavak “Arapça, İslam ve Kültür Medeniyetinin önemli bir parçasıdır. Arapça dili İslam toplumunun eğitim öğretim alanında önemli bir kültür olmuştur. Farsça da Ortadoğu’da kullanılan önemli bir dildir. Arapça ve Farsça medreselerde yıllarca ortak kullanıldı. Ahmed Yesevî İslam ve Türk dünyası için eserler vermiş önemli bir alimdir. Ayrıca bölgemizde yaşamış Ahmed-i Hani de Kürtçe dilinde kitaplar yazmış önemli bir alimdir.” dedi. Sempozyumda ikinci olarak söz alan Doç. Dr. Mehmet Salih Geçit de, İmam Matüridi'nin Mutezileyi Tenkit ve Tahlil'de kullandığı dil ve uslub hakkında bilgi verdi. Doç. Dr. Geçit “Kelam tartışmalı bir konudur. Günümüzde İmam Matüridilik ve farklı olarak yansıtılıyor. İmam Matüridi Tevhid ve tenzilin ilk muhalifdir. Akıl ve naklinin anlaşılma aracıdır.” dedi. Sempozyumda daha sonra Doç. Dr. Zeki Tan, “Hutbe Dilinin Yeniden İnşası, nedir nasıl olur hakkında açıklayıcı bilgiler verdi. Doç. Dr. Tan “Hutbe cuma, bayram namazı ve ibadet ve merasimlerde yapılan topluluk konuşmasıdır. İlk Hutbe Konuna Vadisinde Hz. Muhamamed (s.a.v) verdiği hutbedir. Günümüzde mabet hutbe birliğinin olmasının yanı sıra hutbelerde ortak bir dil kullanılması gereklidir” dedi. Sempozyumda söz alan Dr. Öğr. Üyesi İsmail Başaran ise “Yahudilikte İbadet Dili Olarak İbranice’nin Önemi” hakkında bilgiler aktardı. Dr. Öğr. Üyesi Başaran “Yahudilerin konuştuğu dil İbranicedir, Almanya’da da İbranice dilinin farklı lehçeleri olan Yediş dili konuşulur. Amerika Birleşik Devletlerinin Brooklyn bölgesinde de mahalle dili olarak yediş dili kullanılıyor. Yahudilerde Tevrat’ın dili İbranice olduğu için de önemlidir. İbranice kültürel açıdan önemlidir. Dili nesilden nesile aktarmak için çok önemlidir, İbranicesiz Yahudiler köksüz bir ağaca benzer.” dedi. Sempozyumda son olarak söz alan Dr. Öğr. Üyesi İbrahim Akgün, Allah'ın Varlık Delillerinden Olan Dil Mu'cizesi hakkında önemli konulardan bahsetti. Dr. Öğr. Üyesi Akgün “Allah insanı kendiyle muhatap kılar. Dil çok önemli bir mucizedir. Allah Kuran-ı Kerimde dile çok önem vermiştir. Allah insana ayrı bir hususiyet vermiştir. Her insanın kendine mahsus bir ses tonu vardır. Allah her bir insana her bir dil her bir lütuf vermiştir. Dünyada insanların hepsi bir araya gelseler bile bir dili yapamazlar.” dedi. Yapılan konuşmaların ardından birinci oturum sona erdi. Sempozyumun ikinci oturumları dört ayrı toplantı salonunda yapıldı. Doç. Dr. Zeki Tan’ın başkanlığında 15 Temmuz Şehitleri Konferans Salonunda, Doç. Dr. Mehmet Salih Gecit’in başkanlığında Yunus Emre Salonunda, Doç. Dr. Abdulcebbar Kavak’ın başkanlığında Mevlana Salonunda ve Doç. Dr. Ali Yıldız Musahan’ın başkanlığında 102 No’lu Salonda sempozyum oturumları yerli ve yabancı akademisyenlerin katılımıyla devam edecek.
