Sığınmacılar üzerinden kurgulanan ajan ağları, örtülü operasyonlar ve provokasyonlar… İsrail’in bölge ülkelerini karıştırmak için uyguladığı yöntemler Türkiye’de tutmaz. Çünkü bu toprakların mayasında ihanetin panzehiri, milletin feraseti vardır.
Ortadoğu'da güçlenen her aktörü tehdit olarak gören İsrail, yıllardır sinsice yürüttüğü stratejik operasyonlarla bölgeyi istikrarsızlaştırmaya çalışıyor. İran’da sığınmacı kimliği altında yürütülen casusluk faaliyetleri, kirli planların sadece bir örneğiydi. Şimdi aynı senaryoların Türkiye’ye taşınması hedefleniyor. Ancak Ankara, bu oyunu daha ilk sahnesinde bozar.
Türkiye Cumhuriyeti, sıradan bir bölge ülkesi değil; köklü bir devlet aklının, yüksek güvenlik reflekslerinin ve bölgesel liderliğin adıdır. Sığınmacılar üzerinden ülkeye sızma çabaları, Türk istihbaratının güçlü ağı ve milletin devletine olan bağlılığı sayesinde anında bertaraf edilir. İsrail’in, Türkiye’yi İran’la karıştırma hatası, ona pahalıya patlayacaktır.
İsrail basınında Türkiye’yi hedef alan analizler, Doğu Akdeniz’deki planların geldiği tehlikeli boyutu gözler önüne seriyor. Poseidon adıyla şekillenen ve Kuzey Kıbrıs’a yönelik müdahale ihtimalleriyle şekillenen bu projelerin ardında, Türkiye’yi çevreleme hayali yatıyor. Ancak Türkiye, yalnızca caydırıcı gücüyle değil, stratejik vizyonuyla da bu planları boşa çıkaracak kudrettedir.
Unutulmamalı ki; Türkiye, kendi coğrafyasında kurban değil, kader yazandır. İsrail’in Ortadoğu’da uyguladığı "böl, boz, yönet" anlayışı artık işlemiyor. Türk Devleti, içten ve dıştan gelecek her türlü tehdide karşı teyakkuzdadır. Ve şunu herkes iyi bilmelidir:
İran’da tuttuğun oyun, Anadolu’da çöker!
HAKAN ARAS