1,08’lik Mart ayı enflasyon oranıyla, 2021 ilk üç aylık enflasyon 3,71’e ulaştı, kamu görevlileri açısından da enflasyon farkı artışı yapılmasını gerektiren sonuç oluştu. Daha kısa söyleyişle, kamu görevlilerinin maaşı Mart ayı itibariyle enflasyona yenik düştü.
Memur-Sen olarak biz, bu tabloyu 2019 Ağustos’unda öngörmüş, İşvereni ve Hakemini de uyarmıştık. Kamu tarafının isabetsiz enflasyon tahmini ile Memur-Sen'in doğru ve tutarlı enflasyon-maaş analizi ortaya koyma tavırları artık istikrar kazandı.
Kamu İşvereni (ve Hakemi); “yanlış tahmin-adil tazmin” anlayışıyla hareket etmeli, üçüncü aydan itibaren enflasyonun erittiği maaşlar nedeniyle kendi vicdanını kamu görevlilerinin cüzdanını rahatlatacak şekilde sorumluluk üstlenmelidir.
Bugünkü enflasyon verisiyle, kamu görevlilerinin maaşlarına İşverenin-Hakemin yaptığı 3’lük artış erimiş, 0,71’lik enflasyon farkı oluşmuştur. Görülmesi gereken; enflasyonun oluşturduğu kaybın sadece geleceğe etkili artışla giderilebilecek nitelikte olmadığıdır.
İşveren-Hakem tahmin hatalarını, adil tazminle gidermeli; enflasyon farkı zammı ve enflasyon farkı kaybı tazminatını hesaplayıp maaşlara yansıtmalıdır. Ekonomi Reform Paketi’nin eksiği bu vesileyle tamamlanmalı, maaşlar gerçekten enflasyondan tam olarak korunmalıdır.
2020 yılsonu verileriyle ilgili açıklamamızda; en düşük devlet memuru maaşının 10’undan az olmamak üzere seyyanen zam talebini deklare etmiştik. Enflasyonun bugün geldiği nokta, seyyanen zam talebimizin doğruluğunu, 10’un artırılması gerekliliğini de ortaya koyuyor.
2019 Ağustos’taki öngörümüzü tekrar ediyor; 2021 birinci-ikinci altı aylık dönemler sonunda da enflasyon farkı kaçınılmazdır diyoruz. İşveren, öngörümüze olumlu cevap vermeli ve hamle yapmalı.1 Ocak 2021’den geçerli olma üzere, seyyanen zam teklifimiz maaşlara yansıtılmalı.
5.Dönem Toplu Sözleşme’de de ifade ettiğimiz “kamu görevlilerinin maaşını enflasyon değil masa belirlesin” teklifimizin gereğini 6.Dönem Toplu Sözleşme’de yapılmaması için hiçbir gerekçe yoktur.Kamu İşvereni,hedefleri ve tahminleri değil, gerçekleri ve verileri esas almalıdır.
Memur-Sen olarak diyoruz ki;Türkiye, kamu görevlilerine enflasyonun üstünde maaş verecek güce, ekonomimiz bunu gerektiren verilere, medeniyetimiz bunu önemseyen adalet değerine sahiptir.Büyüyen Türkiye, kamu görevlilerinin sorunlarını değil,emeklerinin karşılığını büyütmelidir.
Kamu görevlilerinin hak ettiği payı alması; maaşların artırılması, vergi yükünün azaltılması, ek ödeme/ek göstergenin yükseltilmesi, gelirler artarken giderlerin azaltılması gibi seçeneklerin gerçeğe dönüşmesiyle mümkündür. 6. Dönem Toplu Sözleşme bu açıdan milat olmalıdır.
