Iğdır’da kış mevsimi karla birlikte beyaz bir örtü oluştururken, Türkiye–Ermenistan sınırının sıfır noktasında endişe verici bir gerçek bir kez daha gözler önüne serildi. Bir yanda karla kaplanan Iğdır ovası, hemen karşısında ise tüm riskleriyle Metsamor Nükleer Santrali.
Türkiye sınırına yalnızca birkaç kilometre mesafede bulunan ve eski teknolojiyle çalıştığı bilinen Metsamor Nükleer Santrali, kış aylarında açık havalarda Iğdır’dan net şekilde görülebiliyor. kar manzarasıyla birlikte ortaya çıkan bu tablo, bölge halkında nükleer Tehdit algısını yeniden gündeme taşıdı.
Beyaz Örtünün Ardındaki Kara Risk
Uzmanların yıllardır uyardığı Metsamor, aktif fay hatlarına yakınlığı ve teknolojik altyapısının yetersizliği nedeniyle uluslararası raporlarda da “yüksek riskli nükleer tesisler” arasında gösteriliyor. Buna rağmen santral hâlâ faaliyette ve sınırın hemen ötesinde çalışmaya devam ediyor.
Iğdır’da yaşayan vatandaşlar ise her kış bu manzarayla yüzleşiyor:
Doğal güzellik, sessizlik ve kar…
Ve birkaç kilometre ötede, olası bir nükleer felaket ihtimali.
Sınırın Bu Tarafı Sessiz, Karşısı Tehlike
Özellikle kış aylarında sisin dağılmasıyla birlikte santralin net biçimde görülmesi, “tehdit gözümüzün önünde” yorumlarını beraberinde getiriyor. Bölge halkı, olası bir kazada ilk etkilenecek yerleşim alanlarından birinin Iğdır olacağını dile getirerek tedirginliklerini gizlemiyor.
Kar altında huzur arayan Iğdır, sınırın hemen ötesindeki nükleer santral nedeniyle huzursuz bir bekleyiş içinde.
Iğdır Soruyor: Bu Risk Ne Kadar Daha Sürecek?
“Sınırın sıfır noktasında kar ve Metsamor” manzarası, sadece bir fotoğraf karesi değil;
çevresel, insani ve jeopolitik bir uyarı niteliği taşıyor.
Iğdır’da kar yağmaya devam ederken, sınırın hemen ötesindeki nükleer santral, bölge için sessiz ama sürekli bir tehdit olarak varlığını sürdürüyor.
HAKAN ARAS