Iğdır Üniversitesi Badakam Araştırma Merkezi tarafından Tuzluca Havzasının Hidrokarbon Potansiyeli hakkında yapılan inceleme sonuçları paylaşıldı.
Badakam Müdürü Dr. Öğr. Üyesi Mehmet Salih Bayraktutan tarafından şu görüşler paylaşıldı:
''Iğdır Havzası, Ağrı ve kuzeyde Ermenistan’da kalmış Alagöz Volkanları arasındaki çukurluktan ibarettir. Sürmeli Çukurluğu olarak tarihi kayıtlarda adı geçen bu havzanın yeraltı ve yüzey suyu Miyosen sonu - Pliyosen döneminden beri Aras Nehri tarafından Hazar Denizine boşaltılmaktadır. Bu dönemde, Erzurum bölgesinde birleşen Fırat ve Aras Su-Kanalları boyunca Hazar Denizi ve Doğu Akdeniz birbirleriyle bağlantılıydı. Pliyosen ortalarında Doğu Anadolu’ nun yükselmesi soncu bu irtibat kopmuştur. Aynı zamanda Doğu Anadolu, Kuzeybatı Iran ve Güney Kafkasya’da çok yoğun volkanizma etkin olmuş, Alagöz, Ağrı, Tendürek, Meydan, Sehavend, Süphan, Nemrut, Bingöl, vb volkan konileri ve Erzurum-Kars Platosu gibi çok kalın Bazaltik Lav örtüleri oluşmuştur.
Erzurum-Nahcivan arasında Aras Koridoru, Aktif Faylar tarafından alt havzalara bölünmüştür. Pasinler, Horasan, Kağızman ve Tuzluca havzaları gibi. Doğuya doğru havzalar derinleşmektedir. Tuzluca çevresinde max kalınlığa erişmektedir. Burada Oligosen (25 milyon yıl) den beri denizel, lagün, göl ortamlarında kırıntılı sediment çökelimi egemen olarak devam etmiştir. Kağızman’dan Tuzluca’ya doğru , toplam sediment istifi kalınlaşırken (uzun süreç ) her bir çökelim birimi , kil-tuz-jips- kömür tabakalar gibi, doğuya incelmektedir.
Tuzluca Havzası bu koridorun en doğusunda, en derin segmentidir. Burada Paleo-stratigrafi bakımından yüksek evaporasyon iklim (yarı-tropik) koşulları egemen olmuştur. Petrol-Gaz rezervlerinin oluşum şartlarının tümü Tuzluca Havzasında gerçekleşmiştir. Dünyadaki büyük Hidrokarbon yataklarının bulunduğu Basra Körfezi, Hazar Havzası, Kuzey Denizi, Meksika Körfezi gibi sahalarda bulunan jeolojik formasyonların esas unsurları ve ortak özellikleri aşağıya özetlendiği gibidir.
- Kalın Kil-Silt istifi ( denizel – lagüner ortam )
- Kalın Evaporitler ( Halit-Kaya tuzu- , Silvit, Jips, Anhidrit, vb..)
- Siyah Kil (organik içeriği yüksek killer)
- Kömür katmanları.
- Lav akıntıları tabanda, ( bazen kalın örtü olarak) .
Tuzluca Havzasında bu birimlerin hepsi noksansız mevcuttur. Evaporitlerin çökelme döneminde bölgedeki iklim yarı-tropik koşullar eğmen olduğu, Dr. Şevket Şen’in mikropaleontoloji ve fosil polen analizlerinden anlaşılmıştır. Dolayısıyla hem iklim koşulları, hem sedimen-toloji birimlerinin evrimi, kuzey ve güneyde yüksek topoğrafyanın sağladığı sık orman varlığı, organik malzeme kaynakları olarak gerekli şartları sağlamıştır. Burada, Havza temeline girecek derinlikte bir sondajın yapılması Hidro-Karbon rezerv ve Jeotermal Kaynağın varlığı, fiziki ve kimyasal özelliklerini tesbit etmede yeterli olacaktır.
İkinci çok önemli bir gerekçe de, bu sahanın sadece HC ve Sıcak Akışkan konusunda stratejik verilere sahip olması değil, Doğu Anadolu Jeolojik yapı ve litolojik evriminde çok eksik olan bilgilere erişmek için de, Tuzluca havzası kilit nokta niteliğindedir. Koordinatlarını belirlidiğim en az 3 lokasyonda derin stratigrafi sondajları yapılması, deprem ve mineral kaynakları bulunması bakımından, çok elzemdir. MTA Genel Müdürlüğü stratigrafi gelişme planlarında da bu konu ele alınmıştır.''